Numizmatik ve sikke hakkinda kisa bilgi

Eski Sikkeler: Roma, Yunan, Pers, Track, Bizans, Selcuklu, Osmanli
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Admin
Mesajlar: 77
Kayıt: Pzt Mar 06, 2017 11:15

Numizmatik ve sikke hakkinda kisa bilgi

Mesaj gönderen Admin » Çrş Mar 08, 2017 00:57

Grekçe nomisma ve latince nümmüş sözcüklerinden türetilen nümizmatik sikke bilimi
olarak Türkçeye çevrilmektedir. Konuya bilimsel bakış açısıyla yaklaşıp malzemeyi metodlu biçimde inceleyen kişiye ise nümismat denilir. Nümizmatiğin uğraş alanı geçmişten günümüze dek çok geniş zaman dilimini kapsar. Antik sikkeler geçmişteki uygarlıklar hakkından bilgi içerdiğinden antik nümizmatik bilim dalı olarak kabul edilmektedir.

Roma İmparatorluğu devrinde bile Romalı halk, kendinden önce yaşmış toplumlara ait sikkeleri saklamışlardır. Başka kültürlere ait sikkeleri dostlarına hediye eden Roma İmparatoru Augustus ilk koleksiyonculardandır. İlk koleksiyoncular nümizmatiğin önemli bilim dalı haline gelmesine katkıda bulunmuşlardır. Koleksiyonculuk çalışmaları 17. ve 18. yüzyılda yoğunlaşmıştır. Kamu müzeleri kurulmuş, bu müzeler özel koleksiyoncuların eserlerini satın alarak içeriklerini zenginleştirmişlerdir. 19. ve 20. yüzyılda antik nümizmatik hakkında önemli çalışmalar yapılmıştır. Artan çalışmalara ek olarak Amerika ve Avrupa’da bulunan üniversitelerde nümizmatik dersleri verilmeye başlanmıştır. Türkiye’de ilk antik nümizmatik dersleri 1940’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Alman bilim adamı ve sanat tarihçisi Bosch tarafından başlatılmış ve onun ölümünden sonra da devam ettirilmiştir. Nümizmatik bilimi ticari ve kanuni işlemlerde ödeme aracı olarak kullanılan metal parçaların incelenmesini esas alır. Sikke ve para gibi işlem gören madalyon, jeton ve para yerine kullanılan ağırlık ile nesneler de nümizmatiğin incelediği alan içerisindedir. Koleksiyon kavramı aslında tarihsel veya estetik özgünlüğü için korunmuş antik veya antik olmayan sikkelerin bir araya getirilmesidir. Birçok koleksiyonun temelini Antik Greko-Roman sikkeleri oluşturmaktadır.

Koleksiyonlarda sikkeler sergilenmeden önce kazılarda ele geçirilen sikkeler temizlenir ve ardından tanımı yapılırdı. Envanter fişi hazırlandıktan sonra sikkenin dönemi, basan yetkili, atölyesi, değeri, madeni, ağırlığı ve envanter numarası içeren etiket hazırlanırdı. En iyi bilinen sikke biçimli nesne madalyonlardır. Madalyonlarda arka yüz seçiminde Ortaçağ Armalarına başvurulsa da model olarak her iki yüzde de Grek ve Roma sikkeleri esas alınmıştır. Yunan kentlerinde tiyatro ve benzeri kamu mekanlara geçiş için kullanılan giriş biletleri, vergi ödemekte kullanılan kurşun jetonlar, tüccar ve zanaatkarların kendi etkinliklerinde kullandıkları kişisel jetonlar, Doğu Afrika’da ticarette kullanılan deri bilezikler, Antik Çin’den Okyanusya’ya kadar geniş arazide kullanılan deniz kabukları ve inciden kemerler tarihin ilk devirlerinden itibaren kullanılan birer para biçimidir.

Sikke ise yoğun karşımıza çıkan para biçimidir. Sikke, ağırlığı ve içindeki değerli maden miktarı ayarlanmış üzerinde kentin arması veya işareti bulunan ufak disk biçiminde olan ve ana madeni metal olan ödeme aracıdır. İlkel devirden beri ödeme aracı olarak kullanılan trampa yöntemi yerine daha kullanışlı değişim aracı olarak icat edilmiştir. Sikke öncesinde ticarette kullanılan trampa yönteminde bir inek satın almak isteyen onun yerine birkaç kuzu veya belli miktar maden vermek zorundaydı. İlk zamanlarda para tahıl ürünü, hayvan ve eşyalaradan ibaretti. Bu gibi malları muhafaza etmek ve belli bir yerden başka bir yere taşımak zor olduğundan zamanla yalnız altın ve gümüş gibi değerli madenler para olarak kullanılmıştır. Para sikkenin icadından çok önceleri var olsa da, sikke bu çeşitliliğe son vererek standart bir ödeme aracı haline gelmiştir. Mezopotamya’da tahıl ürünlerine dayalı ticari sistem kurulmuşken bu sistem Mısır’da matematiksel kavramlara dayanıyordu. Tüm bu kurallar tek kollu terazi yardımıyla bulunmuştur.

Anadolu’da basılan ilk sikkeler altın ve gümüş alaşımı bir maden olan elektronlardan müteşekkildir. Değerli maden yataklarına sahip olmayan kentler ithal etme yolunu kullanıyordu. Zamanla altın ve gümüş kullanımı almış ve bakır sikke basımı artmıştır. Sikke basımında ilk darp makinesi 17. yüzyılda kullanılmaya başlansa da bu tarihten öncelerinde sikke basımı elle yapılıyordu. Sikke basımı yapılan Antikçağ darphaneleri basit birer atölyedir. Atölyelerin içinde örs, ocak, tartı, kalıplar, çekiç ve kalıpçı aletleri vardır. Kalıplara dökülen eritilmiş sikke pulu, ön yüz kalıbı üzerine yerleştirilerek çekiç yardımıyla iki kalıp arasında sıkıştırılıyordu. Alt ve üst kalıp arasında sıkışan pula kalıplardaki işaret, yazı veya resmin çıkması sağlanıyordu. Tarih kitaplarında ilk sikke basanların Lydialılar olduğu yazmaktadır. Bu görüş hakkında antik kaynaklar ve arkeolojik buluntular mevcuttur. İ.Ö. 5.yy’da yaşamış olan Herodotos’un aktardıklarından ve Batı Anadolu’daki Lydia Krallığının egemen olduğu topraklardaki kazılardan bunun doğru olduğu anlaşılır. Bu bölgede ele geçen elektron sikkelerin genelinde Lydia Krallığının arması olan aslan başı figürü vardır. Ana yüzde bulunan işaret veya resimler kral, klan ve hanedan armalarıdır. Lydia kralı aslan klanının şefidir.

Sikke arka yüzlerinde vuruşlar tek, çift veya üçlüdür. Böylece sikkenin değeri anlaşılmaktadır. Ephesos’daki elektron sikkeler buranın ilk sikke basımı yapılan önemli bir merkez olduğunu göstermektedir.

Yunan elektronlarında yüzlerce tipe rastlanmıştır. Pers basımlarındaki diz çöken, elinde mızrak veya yay tutan kralı gösteren sikkeler batı ile yapılan ticaret için basılmıştır.Sikkelerin ön yüzünde resim ve sikke etrafını çeviren lejand olarak da adlandılan yazı görülür. Arka yüzde çukur bulunmaktadır. Bu çukurun içi resim veya benzeri sembollerle doldurulmuştur. Erken sikke basımı iki teknikle yapılmıştır. Tek tek döküm tekniği
nde her sikke için belli miktar metal tartıldıktan sonra eritilerek dökülürdü. Döküm tablası tekniğinde ise ham sikkeler beraber dökülürdü. Kısa süre içinde Yunanistan, Ege ve Akdeniz’e dek yayılan sikke basımında genelde ön yüzde şehrin arması veya kent isminin baş harfleri vardır. Arka yüzde zamanla basit çivi izleri yerine muntazam biçimde oyulan kare damgalar yer almıştır. Arka yerdeki bu resimsiz incusum yerine zamanla resimli bir damga yer almıştır. Sikke Lydialılar tarafından icat edildikten sonra öne İonia’ya ve sonra Anadolu’nun tüm batısına ve oradan da Yunanistan’a geçmiş, İtalya’nın güneyindeki ve Sicilya’daki Grek koloni kentlerine dek yayılmıştır. Bu devirlerde kullanılan sikkeler Grek Sikkeleri adı altında toplanmıştır. Batı Anadolu’daki elektron sikkeler yerine gümüş sikkeler kullanılmaya başlanmıştır. Sikke üzerindeki yazıdan sikkenin birimi, tarihi, kalıpçısının adı, sikke tipini açıklayıcı bilgi, sikke basımından sorunlu memur olan magistrat’ın adı, sikkeyi basan halk, kent veya hükümdarın adı öğrenilmektedir. Bazı sikkelerin onları kullanan kentin adeta armaları haline geldiği görülmüştür. Atina kentinin kullanıldığı sikkeler üzerindeki baykuşla özdeşleştirilmesi buna birer örnektir. Büyük İskender Makendonya’dan İran ve Fenike topraklarına kadar geniş coğrafyada bulunan darphanelerde basılan sikkelerin ön yüzünde Herakles’in büstü bulunurken arka yüzde ise tahtta oturan Zeus vardır. İskender’in Anadolu’daki ilk darphanesinin Tarsos olduğu düşünülmektedir. Sikkelerinde kullandığı ve basileos olarak da nitelendirilen kral ünvanı ölümünden sonra egemen olduğu topraklarda kurulan krallıkların bastırdığı sikkelerde de benzer üsluplarda devam etmiştir.

İtalya’da Campania bölgesinde Roma dönemli basılan sikkeler gümüş ve bronz sikkelerdir. Roma dönemi esas gümüş sikkesi denarius’tur. Romanın esas altın sikkesi avreus’tur. Roma İmparatoru Sezar devrinden itibaren düzenli olarak avreus basılmıştır. Roma’da cumhuriyet devrinde para basımı Senatonun yetkisindeydi. Sikke basımından sorumlu memurlar üç kişiden oluşmaktaydı. Bu kişiler altın, gümüş ve bronz sikke dökme ve basmadan sorumlu üçlü komisyondu.

Roma sikkelerinin ön yüzünde imparator veya ailesinden kişiler profilden resmedilirdi. Porte çevresindeki yazıdan portredeki kişiye ait unvan ve isimler yer almaktadır. Roma sikkelerinin arka yüzünde ise farklı betimler vardır. Köprüler, binalar, hayvanlar, semboller, tanrılar, tanrıçalar Sikke arkalarında görülebilen SC harfleri sikkenin Senato kararıyla basıldığını göstermektedir.Roma şehir sikkelerinde basım malzemesi genelde bronz olmakal beraber sikkeleride kentlere ait izler bulunmaktadır. Doğudaki Roma devlet darphanelerinden en önemlileri Kappadokia, Syria ve Mısır’da bulunmaktadır. Bizanslılar altın, elektron, gümüş, billon, bronz sikke basmışlardır. Bizans’da altın sikkenin ana birimi solidus’tur. Sikke ön yüzde imparator tam figür olarak yer almaktadır. İsa’nın sikkelerin ön yüzünde görülemesi 2. Justinianus devrinde başlar. İkona kırıcı dönemde İsa tasviri kalkar ve imparator büstleri görülür. Meryem figürü 4. Leon devri sikkelerinde bulunur. 11. yüzyıldan itibaren arka yüz çeşitlenmeleri görülse de İsa, Meryem ve azizlere ait tasvirler yoğun kullanılır. Son Bizans imparatoruna ait sikkelerde ön yüzde İsa büstü, arka yüzde imparator büstü ve adı bulunur. Bizans sikkeleri Nicomedia, Thessalonica, Antiochia, Constantinopolis ve daha birçok kentte basılmıştır. İ. S. 7. yy öncesinde sikke üzeri yazılar latince olsa da bu dönem itibariyle grek harfleri kullanılmaya başlanmıştır.

Alinti:
Kemal Esmek, 019
Fen Edebiyat Fakültesi
Celal Bayar Unv

Kullanıcı avatarı
Treks34
Mesajlar: 542
Kayıt: Pzt Mar 06, 2017 18:21

Re: Numizmatik ve sikke hakkinda kisa bilgi

Mesaj gönderen Treks34 » Prş Mar 16, 2017 13:13

Faydalı olacağına inandığım bir antik sikkler linkini sizinle paylaşıyorum.



http://www2.lawrence.edu/dept/art/BUERG ... ATALO.HTML
ALLAH KURAN İLE AKLIN YOLUNU AÇAR

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 16 misafir