DORAK HAZİNESİ
Gönderilme zamanı: Prş Kas 03, 2022 23:02
BU gece aklıma site müdavimlerinden bazılarınızın Horoz bazılarınızın Bisikletçi16 nick i ile tanığı, Rahmetli olmuş bir dostumuzun yıllarca aradığı Her iki lafının arasında "DORAK KRALI" nın hazinesi diye bahsettiği bu konu takıldı. Bu yaptığım araştırmayı sizlerle paylaşıyorum. Konuya başlayalım o zaman. Ha şunu da hatırlatayım. Söz konusu define maalesef ortalarda yok sanırım bu sebeple Rahmetli Horoz bu işin peşine düşmüştü.
DORAK HAZİNESİ
Yıl 1966 dan beri Bu güne dek Dorak Definesi üzerindeki sır perdesi kaldırılamamıştır. Define gerçek midir. Gerçekse bu define nerededir? Bu sorular maalesef cevaplandırılmamıştır. Yayınlardaki eserler ise kayıplar dosyasına konulmuştur.
Apolyont gölü yakınındaki Dorak Köyü de bulunduğu söylenen eserler Ankara Arkeoloji Enstitüsünde görevli arkeolog James Mellert ın Yunan ya da Rum asıllı Anna Papastrati isimli bir kadınla tren yolculuğunda tanışması, kadının kolundaki bileziğin dikkatini çekmesi ve kadının Mellart ı İzmirdeki evine davet etmesi,Mellartın eserleri incelemesi ve yayınlamasıyla gündeme gelmiştir.
Yıl 1966 She Sunday Times yayın organında iki İngiliz gazeteci Türkiye ye gelerek nerede olduğu bilinmeyen “Dorak Hazinesi” konusunda araştırmalar yapmışlar ve sonucu ay nı yıl iki makale halinde, daha sonra lüks bir sanat hikayesini andırmaktadır dergisi olan Horizon da ikinci bir yazı olarak yayınlamışlardı.Bu yayının tarihi ise 1967 dir. Aynı yıl ,aynı konuyu bir kitapta daha etraflıca ele almışlar.Kitabın sunuş yazısında Dorak hazinesi hadisesi adeta gerçek hayatta yer almış bir James Bond hikayesine benzemektedir.
Sözkonusu yazarlar Mellart ı korumakta ve Türkiye de eski eser kaçakçılığının yapıla geldiğini ve Anadolu da arkeolojik çalışmalar yapmış Mellart ın cezalandırlmamasının yerinde olacağı tezini savunmuşlar.Yazarlara göre Mellart mesleki çekişmelerin kurbanı olmuş muş birde üstüne Türkiye deki Eski Eser Kaçakçılığının ve arkeolojik alanların tahribinden sorumlu olarak Türkleri göstermişlerdir. (Şunu unutmamak lazım diye düşünüyorum). Batı insanı alıcı olmasa bu tahribatın bu denli olmayacağı gerçeğine aynı önemi göstermemişler.
Gelelim kimliği bilinmeyen Papastrati adlı Yunan veya Rum kızına;
Bu kız tarafından nerede olduğu bilinmeyen bir evde kendisine eser gösterilmesi ve eserlerin yayınlanmasının Türk yetkililerce sorumsuz ve ciddi olmayan bir davranış olarak nitelendirilmiş. Başka alanlardaki yapmış olduğu kazı izinleri iptal edilmiş. Bu arada kendisine de Dorak hazinesi efsanesi gerçekmidir? Gerçekse bu define nerededir soruları sorulmuş ama cevap alınamamıştır.
Ortada ne Anna Papastrati nede gittiğini söylediği İzmir deki ev ortadan yok olmuş görünüyor.
Bir başka kaynakta ise “29 Kasım 1959'da, Illustrated London News , 'UR'UN KRALİYET MEZARLARINDAN BU YANA EN ÖNEMLİ KEŞFİ YAPAN GİZLİ BİR KAZIYA İLİŞKİN İLK VE ÖZEL RAPOR' yayınladı. Değerli arkeolog James Mellaart, adını Türkiye'de ortaya çıkarıldığı köyün adını taşıyan 'Dorak'ın Kraliyet Hazinesi'ni listeledi.”
Dorak hazineleri arasında altın bir heykelcik, gümüş işlemeli kılıçlar ve hançerler vardı ve bir taht oluşturan sökülmüş paneller, buluntuları MÖ 2473'e tarihleyen Mısır hiyeroglifleriyle süslenmiş altın bir levhayla tamamlandı. Bir kılıç bıçağındaki gravür, 'Mısır dışında okyanusta giden gemilerin kesinlikle en eski ayrıntılı temsilini' gösterdi. Buluntular o kadar muhteşemdi ki Mellaart, Akdeniz uygarlığının başladığı yerin, çağdaş Kral Priam'ın Truva'sına komşu olan 'Yortan' vilayetinde olduğu sonucuna vardı.
Mellaart'ın makalesine, etkileyici eserlerle ilgili kendi eskizlerine dayanan çizimler eşlik etti ve 'Bu keşfin koşulları nedeniyle' henüz fotoğraf bulunmadığı için bir özür diledi. Yakında 'uygarlığın kurucuları' hakkında bir kitap vaat edildi ve arkeolojiyi alt üst edecekti. Konu burada sonlanmış gibi görünüyor.
DORAK HAZİNESİ
Yıl 1966 dan beri Bu güne dek Dorak Definesi üzerindeki sır perdesi kaldırılamamıştır. Define gerçek midir. Gerçekse bu define nerededir? Bu sorular maalesef cevaplandırılmamıştır. Yayınlardaki eserler ise kayıplar dosyasına konulmuştur.
Apolyont gölü yakınındaki Dorak Köyü de bulunduğu söylenen eserler Ankara Arkeoloji Enstitüsünde görevli arkeolog James Mellert ın Yunan ya da Rum asıllı Anna Papastrati isimli bir kadınla tren yolculuğunda tanışması, kadının kolundaki bileziğin dikkatini çekmesi ve kadının Mellart ı İzmirdeki evine davet etmesi,Mellartın eserleri incelemesi ve yayınlamasıyla gündeme gelmiştir.
Yıl 1966 She Sunday Times yayın organında iki İngiliz gazeteci Türkiye ye gelerek nerede olduğu bilinmeyen “Dorak Hazinesi” konusunda araştırmalar yapmışlar ve sonucu ay nı yıl iki makale halinde, daha sonra lüks bir sanat hikayesini andırmaktadır dergisi olan Horizon da ikinci bir yazı olarak yayınlamışlardı.Bu yayının tarihi ise 1967 dir. Aynı yıl ,aynı konuyu bir kitapta daha etraflıca ele almışlar.Kitabın sunuş yazısında Dorak hazinesi hadisesi adeta gerçek hayatta yer almış bir James Bond hikayesine benzemektedir.
Sözkonusu yazarlar Mellart ı korumakta ve Türkiye de eski eser kaçakçılığının yapıla geldiğini ve Anadolu da arkeolojik çalışmalar yapmış Mellart ın cezalandırlmamasının yerinde olacağı tezini savunmuşlar.Yazarlara göre Mellart mesleki çekişmelerin kurbanı olmuş muş birde üstüne Türkiye deki Eski Eser Kaçakçılığının ve arkeolojik alanların tahribinden sorumlu olarak Türkleri göstermişlerdir. (Şunu unutmamak lazım diye düşünüyorum). Batı insanı alıcı olmasa bu tahribatın bu denli olmayacağı gerçeğine aynı önemi göstermemişler.
Gelelim kimliği bilinmeyen Papastrati adlı Yunan veya Rum kızına;
Bu kız tarafından nerede olduğu bilinmeyen bir evde kendisine eser gösterilmesi ve eserlerin yayınlanmasının Türk yetkililerce sorumsuz ve ciddi olmayan bir davranış olarak nitelendirilmiş. Başka alanlardaki yapmış olduğu kazı izinleri iptal edilmiş. Bu arada kendisine de Dorak hazinesi efsanesi gerçekmidir? Gerçekse bu define nerededir soruları sorulmuş ama cevap alınamamıştır.
Ortada ne Anna Papastrati nede gittiğini söylediği İzmir deki ev ortadan yok olmuş görünüyor.
Bir başka kaynakta ise “29 Kasım 1959'da, Illustrated London News , 'UR'UN KRALİYET MEZARLARINDAN BU YANA EN ÖNEMLİ KEŞFİ YAPAN GİZLİ BİR KAZIYA İLİŞKİN İLK VE ÖZEL RAPOR' yayınladı. Değerli arkeolog James Mellaart, adını Türkiye'de ortaya çıkarıldığı köyün adını taşıyan 'Dorak'ın Kraliyet Hazinesi'ni listeledi.”
Dorak hazineleri arasında altın bir heykelcik, gümüş işlemeli kılıçlar ve hançerler vardı ve bir taht oluşturan sökülmüş paneller, buluntuları MÖ 2473'e tarihleyen Mısır hiyeroglifleriyle süslenmiş altın bir levhayla tamamlandı. Bir kılıç bıçağındaki gravür, 'Mısır dışında okyanusta giden gemilerin kesinlikle en eski ayrıntılı temsilini' gösterdi. Buluntular o kadar muhteşemdi ki Mellaart, Akdeniz uygarlığının başladığı yerin, çağdaş Kral Priam'ın Truva'sına komşu olan 'Yortan' vilayetinde olduğu sonucuna vardı.
Mellaart'ın makalesine, etkileyici eserlerle ilgili kendi eskizlerine dayanan çizimler eşlik etti ve 'Bu keşfin koşulları nedeniyle' henüz fotoğraf bulunmadığı için bir özür diledi. Yakında 'uygarlığın kurucuları' hakkında bir kitap vaat edildi ve arkeolojiyi alt üst edecekti. Konu burada sonlanmış gibi görünüyor.