DeFiNeCiYiZ.ORG

Bu bölümde daha anlaşılır bir iki şeyi paylaşmaya devam edelim.

Tapınak şövalyeleri ilk başlarda basit bir örgütlenmeye sahipken katılım sayısı artınca içeriğinde 3 ayrı grup oluşturuldu.
Bunlar sırasıyla,
Şövalyeler;
Rahipler ve papazlar;
Hizmetçi kardeşler: Askerler, Yapıcılar [( hani bazı kaynaklarda bazılarının yanında duvar ustaları köprü kale falan yapan tipler olduğundan bahsedilir ya) ve tarikata gerek politik koruma,gerekse parasal destek sağlayan kişiler
Tapınak şövalyelerinin yönetimi 1. Grup olan Şövalyelerin elindedir.

Tapınak Şövalyelerinin Ne Hz İsa nede Hz Musa ne de Hz Süleymanla ile bir alakaları yoktur. İlk zamanlar Vatikan dan büyük destek almaları neticesinde arşivlerinde bu konu ile ilgili bilgileri aldıkları için aşağıda paylaşacağım yazıdan da anlaşılacağı üzere onlar başka şeyin peşinde idiler.

önce sizle iki resim paylaşayım ki konu biraz daha anlaşılır olsun.








Gelelim yapım aşamasına


Tapınağın boyutları eski kaynaklarda belirtildiği üzere yedi yıl süren çalışmalar göz önüne alındığında çok küçük kalıyor: uzunluğu 27 metre, genişliği 9 metre, yüksekliği 13.5 metre. Şimdi düşününün;
Babasının yerine geçen Hazreti Süleyman Lübnan’dan sedir ve çam ağaçları getirtmek için otuz bin kişi görevlendirmişti. Tomruklar Lübnan’dan suya indiriliyor yüzdürülerek getiriliyordu. Ayrıca yük taşıyan 70 000, dağlarda taş kesen 80 000 adamı vardı. İşin yürümesini sağlayan ve işçileri yöneten 3.300 görevlisi vardı.
Peki bu kadar taş ve ağaç (Sedir Ağacı) nerede kullanıldı?????


Bütün bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan tapınağın boyutları şöyle:uzunluğu 27 metre, genişliği 9 metre, yüksekliği 13.5 metre. Oysa tapınağın yapımı için Hazreti Davut devrinden başlayarak güçlü ticaret filoları ve insan gücüyle hem Ortadoğu bölgesinden hem de Hindistan’a kadar olan oldukça büyük bir bölgeden altın, oniks, gümüş, kereste, taş vs. sağlanmıştı. Sadece Sur Kralı Hiram, Hazreti Süleyman'a yüz yirmi talant (yaklaşık 4,1 ton)altın göndermişti.


Ayrıca tapınakta çalışan ki Hiram vardır. hangisinin neden öldürüldüğü ise hala bir muammadır. ne alınmıştır. bu kadar büyük çalışma sonucunda ortadaki eser halk arasındaki değim ile " attığımız taş ürküttüğümüz kurbağa ya değmiyor" a oldukça uymakta

Gelelim olayımıza "Tapınağın tamamına yakın bölümü altın ve diğer değerli madenlerden yapılmıştı. Toplanan yüz binlerce ton taş ve kerestenin gizli bir bölme yapılmakta kullanıldığına inanılıyor."

İşte bu durum dan haber dar olan tapınak şövalyeleri tapınağın altıdaki tünellerde asıl gözlerden saklanmış başka bir tapınağın peşinde olmalılar.


bir başka yazıda ise "Tapınağın gizemi, tam olarak ortaya çıkan yapının mütevazı ölçülerinde yatıyor. Tam yedi yıl boyunca yaklaşık 190 bin kişinin taş kesmek, kereste hazırlamak ve nakletmek için çalıştırıldığı göz önüne alındığında, ortaya çıkan binanın çok küçük olduğu dikkat çekiyor. Yıllardır da tüm tarihçilerin ve din bilimcilerinin aklını kurcalayan soru burada yatıyor. Tarihçilerin olayı naklederken çalışan insan sayılarını abarttıklarını düşünsek, mesela yaklaşık 190 bin olarak nakledilen çalışan sayısından bir sıfır atıp 19 bin kişinin yedi yıl boyunca seferber edildiğini varsaysak bile, ortaya çıkan Tapınak binasının yine de bunca insanın çalışmasının karşılığı olamayacağı açıkça ortaya çıkıyor.

Gizemli durum şu soruyla özetlenebilir; Tapınağın tamamına yakın bölümü altın ve diğer mücevherlerden yapıldığına göre, binlerce kişi tarafından yıllarca taşınan bu taşlar, keresteler nereye gitmişti?"

İşte binlerce yıl boyunca tüm kralların, fatihlerin dikkatini Kudüs’e çeken de bu bilmece. Herkes, tapınağın yapımı için getirilen yüzbinlerce tonluk taşların, yüzbinlerce metreküplük kerestelerin, tapınağın altında devasa, gizli bir yapının inşasında kullanıldığını düşündü. O zamandan beri herkes de ahit sandığının saklandığı bu gizli tapınağı bulma hayaliyle yaşadı. Ancak bilindiği kadarıyla gizli tapınak da, ahit sandığı da henüz ortaya çıkartılamadı. Tapınak şövalyelerinin de buna ulaştığına dair bazı kaynaklarda bahsedilmektedir.Sadece ahit sandığı yetinmedikleri de ortadadır.

Buradan gelelim Meşhur Kumran Yazıtlarındaki, papiris ve Bakır Rulolarda( bu rulolarda ayrı bir yazı konusudur) bu konuda elde olan malzemelerin detayları da mevcuttur. Tapınak şövalyelerinin de inanılmaz servetlerinin kaynağı da belli olmuştur sanırım. Daha sonra başlarına getirilen olaylar bile bu mevcut servetin nerede saklandığı belli değildir.

Sonuçta Tapınak şövalyelerinin yıkılmış tapınağın altındaki tünellerde ulaşılan daha altta olan bir başka muazzam tapınağın ve orada muhafaza altında tutulan Ahit Sandığının peşinde oldukları aşikardır.

Tapınak Şövalyeleri tarafında kullanıldığının düşünüldüğü bir yapıyı sizinle paylaşıyorum. Bu yapının bazı bölümlerinde Tapınak Şövalyelerinin kullandığı bazı imgeler bulunuyor. Bununla ilgili bir iki resim i de aşağıda izleniminize sunuyorum







Aşağıdaki resimler Tapınak Şövalyelerine ait olan bir yeraltı yerleşkesinde bulunmuştur.






Bu resimde mevcut resimlerin çizimleri yapılmış bölümünden bir parçayı izliyoruz. Daha başkaca resimleri ilerleyen zamanda sizlerle paylaşacağım.

Tapınak Şövalyeleri için bilgi kırıntılarını paylaşmaya devam edelim. İngiltere de Shropshire da bulunan magaraya ait resimler gözlerinize sunulmuştur




Yukarıda Paylaşılan resimler Tapınak Şövalyelerine ait bir yeraltı merkezinin duvarlarında olan kabartmaların orijinal resimleridir.(el ve hemen önündeki kuşa iyi bakın) Bu merkezin duvarlarında olan kabartmaların uzmanlar tarafından kağıda aktarılmış çizilerini de aşağıda bulacaksınız.


Bu konudaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim.

Şimdide İzlenmesi zevkli iki videoyu paylaşıyorum İyi seyirler

"NOVUS ORDO MUNDI VENIT"

Dünyanın yeni düzeni yaklaşıyor........ Kimler demiş Tapınakçılar.........

Tapınakçıların alfabesini içeren ve adına Pauvre Haçı denen ve üstünden 24 geometrik şekil barındıran ve alfabenin harflerini simgeleyen bu haçtan 8 adet olduğu biliniyor. Bunların üstlerindeki farklı anlatımları çözmeden yazılı metindeki şifreyi çözmek mümkün değil. Yazılı tüm metinlerini ( senet,mektup vs) bunlarla yazmaktaydılar. Sonuçta bulunan tek haç Pauvre Haçı olduğu için diğer haçlar ele geçmediği için tapınakçılara ait hazineler bulunamamıştır.

b]Tapınakçılar la ilintili olan bir kaydı sizinle paylaşayım[/b]

Tapınak şovalyelerinde bu gün geldiğimiz nokta nedir.????

"Hazinenin tapınakçıların tutuklamalarından kısa süre önce Paris Tapınağı’ndan kaçırılarak nehir yoluyla Tapınakçılar’ın ana deniz üssü La Rochelle’e ulaştırıldığı söylenmektedir. 1307 sonbaharında kaç adet Tapınakçı gemisinin La Rochelle’den ayrıldığı bilinmemektedir -elbette ne taşıdıkları da- ancak bilinen bir şey vardır: Tapınak donanması birdenbire ortadan kaybolmuştur."[/b


Taşınanlar ne kadar ve ne? Kaç gemi ? ve Nereye gittiler....... Hala belirsizlik sürüyor. Asıl define bu ........Tapınakçıların Akdeniz cografyasını iyi bildikleri düşünüldüğünde buralara gelmediğini kim söyleyebilir.................